Türkiye, tarihine tanıklık eden, genç nesillere ilham kaynağı olan bir kadını daha kaybetti. 131 yaşındaki Hatice Teyze, ülkemizin en yaşlı kadını olarak biliniyor ve uzun ömrüyle birçok kişinin ilgisini çekiyordu. Doğduğu yıllardan itibaren geçirdiği olaylar, yaşadığı anılar ve nesiller boyu aktarılan hikayeleriyle, Türkiye'nin sosyal ve kültürel yaşamına unutulmaz bir damga vurdu. Hatice Teyze'nin hayatı boyunca yaşadığı tecrübeleri ve zorlukları, onu sadece bir aile büyüğü değil, aynı zamanda bir toplum hafızası haline getirmişti.
1902 yılında, Anadolu'nun küçük bir köyünde dünyaya gelen Hatice Teyze, çocukluk yıllarını zorlu şartlar altında geçirdi. Ülkede meydana gelen savaşlar, doğal felaketler ve sosyo-ekonomik değişimler, onun hayatında derin izler bıraktı. Ancak bu zorluklar, Hatice Teyze'nin azmi ve kararlılığı sayesinde onu yıldız gibi parlayan bir birey haline getirdi. Okuma yazma bilmemesine rağmen, köyünde birçok insana bilgelik ve hayat dersleri vererek onların hayatlarına dokundu. Aile içindeki sevgisiyle ve yardımlaşma çabalarıyla, çevresindeki insanların gönlünü kazandı.
103 yılını aşkın bir ömre sığdırdığı yaşamında, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, çok partili hayata geçiş ve modernleşme dönemine tanıklık etti. Hatice Teyze, her yeni olaya büyük bir merakla yaklaşarak bu değişimleri gözlemledi. Kendi hikayesiyle birçok genç neslin ilham kaynağı oldu. Bütün yaşanmışlıklarıyla dolu bir hayat süren Hatice Teyze, yaşadığı köyde yalnızca bir büyükanne değil, aynı zamanda bir anahtar figür haline geldi.
Hatice Teyze'nin 131 yıllık yaşamı, toplumda farklı birçok etki yarattı. Akıllarda yer eden birçok hikayesi olmasının yanı sıra, sağlıklı yaşam sırlarıyla da dikkat çekti. Kendi yaptığı doğal besinlerle beslenmesi, hiç alkol ve sigara kullanmaması, onun uzun yaşamının sırları arasında gösteriliyordu. Her yıl düzenlenen yerel etkinlikler, Hatice Teyze'nin hayatı ve öğretileri etrafında şekilleniyor, onu anmak için bir araya geliniyordu. Yaşadığı köyde gençler arasında dostluk ve dayanışmayı artırmaya yönelik birçok aktiviteye ev sahipliği yaparak, topluma katkıda bulundu.
Hatice Teyze'nin hayatı, sadece bir bireyin değil, ardında bıraktığı toplumsal değerlerin ve kültürel mirasın ifadesi oldu. Uzun ömrü boyunca, aile değerlerini savunmuş, genç nesillerin eğitimi ve sağlıklı yaşam konusunda farkındalığı artırmış, toplumsal dayanışmanın önemini vurgulamıştır. 131 yaşında aramızdan ayrılmasına rağmen, Hatice Teyze'nin anıları ve öğretileri, her zaman kalplerimizde yaşayacaktır.
Hatice Teyze'nin ölüm haberi, sadece ailesi ve yakınları için değil, tüm ülke için bir kayıp olarak nitelendirildi. Yaşadığı köyde yapılan cenaze töreni, binlerce insanın katılımıyla gerçekleşti. Hatice Teyze'yi anmak ve yaşamını kutlamak amacıyla düzenlenen etkinlikler ve sergiler, onun mirasını yaşatmaya devam etmek için önemli bir fırsat oluşturuyor. Onun yaşamı, uzun süre akıllarda kalacak bir efsane haline geldi. Türkiye’nin en yaşlı kadını olmanın yanı sıra, Hatice Teyze, nesiller boyu aktarılacak bir ilham kaynağı olarak hafızalarda yer alacak.