Günümüzde tarım ve hayvancılık sektörü, gittikçe artan iş gücü ihtiyacıyla karşı karşıya kalıyor. Özellikle kırsal alanlarda yaşanan iş gücü eksikliği, çiftçiler için ciddi bir sorun haline geldi. Son dönemde, özellikle büyükbaş hayvancılık yapan çiftçiler, 60 bin TL maaş teklif etmelerine rağmen çoban bulamamaktan şikayet eder hale geldi. Bu olumsuz durum, çiftçileri farklı yöntemler arayışına iterek, hayvan bakımında ve güdümünde yeni bir yaklaşım geliştirmelerine neden oldu. Çiftçiler, aralarındaki dayanışmayı güçlendirmek için sıra sistemi oluşturarak bu sorunun üstesinden gelmeye çalışıyor.
Hayvancılık sektörü, son yıllarda çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Çoban bulamamanın en önemli nedenlerinden biri, genç nüfusun kırsaldan şehirlere göç etmesi. Gençlerin daha iyi yaşam koşulları ve maddi fırsatlar arayışında şehirleri tercih etmeleri, büyükbaş hayvancılıkla iştigal eden çiftçilerin ihtiyaç duyduğu iş gücünü etkiliyor. Diğer bir neden ise, hayvanların bakımı ve güdümünün zorlayıcı ve zahmetli bir iş olarak görülmesidir. Havanın koşulları, uzun saatler süren iş yükü ve koyunların gelişigüzel davranışları, birçok insan için cazip gelmemekte. Dolayısıyla 60 bin TL gibi yüksek maaş tekliflerine rağmen, çok az kişi bu kadar zor bir işi üstlenmek istemiyor.
Çiftçiler, çözüm arayışlarında sıraya dayalı bir sistem geliştirdi. Bu sistem, çiftçilerin kendi aralarında dayanışma kurarak, hayvan bakımı ve güdümünü paylaşmalarına olanak tanıyor. Örneğin, bir çiftçi kendi hayvanlarını güdme ve bakımını yaparken, diğer çiftçiler de sırayla kendi hayvanlarını bu kişiye teslim edebiliyor. Böylece herkes birbirini destekleyerek iş yükünü hafifletiyor. Sıra sistemi, hem işgücü sorununu çözmekte hem de çiftçiler arasında sosyal bir dayanışma oluşturarak, birlikteliği güçlendirmekte önemli rol oynuyor.
Bunun yanı sıra, çiftçiler arasında oluşturulan bu sistem, kırsal alanlarda meydana gelen trafik sorunlarını da büyük ölçüde azalttı. Her çiftçi kendi sıra gününde belirlenen saatlerde hayvanlarını güdeceği için, hayvanların serbestçe dolaşmasını sağlamak daha kolay hale geldi. İletişim ya da planlama gibi problemlerden dolayı anlaşmazlıklar çıkması durumunda ise çiftçiler arası daha güçlü bir bağ gelişmiş olması, bu tür durumları en aza indirgemekte önemli bir faktör.
Sonuç olarak, çoban bulmakta yaşanan zorlukların yarattığı Saint öncesi çiftçiler, birbirlerine destek vererek hem hayvan bakımı konusunda profesyonellik kazandırıyor hem de sosyal dayanışma kültürünü güçlendiriyorlar. Her ne kadar çoban bulmak zor olursa olsun, çiftçiler bu sorunla yaratıcılık ve dayanışma ile mücadele ediyorlar. Kırsalda yaşanan bu yeni yaklaşım, çiftçilerin iş gücü sorununu aşmanın yanı sıra, hayvancılıkla uğraşanların birlikte hareket ederek zor koşulları aşabileceğini göstermektedir. Yaşanan bu gelişmeler, tarım ve hayvancılık sektöründe geleceğin nasıl şekilleneceğine dair ipuçları vermekte ve kırsal yaşamın önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir.