Hayatın akışı içinde pek çok şey değişirken, bazıları geçmişin izlerini yaşatmaya çalışır. 87 yaşındaki Zeynep Hanım da bu az sayıdaki kişiden biri. Yıllardır her gün aynı tutkuyla çalıştığı atölyesi, ona geçmişini ve el emeği zanaatını hatırlatıyor. Şimdi, el yapımı ürünleriyle dolu bu atölyede, birçok genç tasarımcıya ve sanata ilgi duyan insanlara ilham veriyor. Zeynep Hanım, hem yaşının hem de tecrübesinin verdiği birikimle, unutulmaya yüz tutmuş bir el sanatını sürdürüyor. Peki, onun bu azmi ve sevgisi nereden geliyor?
Zeynep Hanım, çocukluğundan beri el sanatlarına olan tutkusunu hiç kaybetmedi. Annesinin yanında, çocuk yaşta öğrendiği zanaat bilgisi, ona sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı kazandırdı. Yıllar içinde, geleneksel teknikleri modern tasarımlar ile birleştirerek ürünler üretti. Bu sayede, hem geçmişine bağlı kaldı, hem de çağdaş tüketim anlayışına hitap etmeyi başardı.
Atölyesine girdiğinizde, göz alıcı renklerdeki iplikler, farklı dokulardaki kumaşlar ve Zeynep Hanım'ın ustaca işlediği el yapımı ürünler sizi karşılar. Her bir parça, Zeynep Hanım’ın elinden geçerken hayat bulur. Gerek zanaatkar kimliği, gerekse insana duyduğu sevgi ile yarattığı eserler, sadece arzu edenler için değil, sanata gönül verenler için birer anı niteliğinde. Zeynep Hanım, eserlerinde detayları ustalıkla işleyerek, her bir parçada özünü yansıtır.
87 yaşında olmasına rağmen, Zeynep Hanım’ın enerjisi ve azmi gençlere ilham kaynağı olmaktadır. Atölyesinde düzenlediği atölye çalışmaları ile genç nesillere el sanatlarını öğretmekte. Zeynep Hanım, “Bu zanaatı yaşatmak sadece benim görevim değil, gençlerin de bu güzellikleri öğrenmesi gerekiyor,” diye ifade ediyor. Bu düşünceyle, her cümlesi, tutkusunu gençler ile paylaşma isteğiyle dolup taşıyor. Gençlerin el emeği ve zanaata olan ilgisini artırmak için, onlara özel programlar düzenliyor. Zeynep Hanım, her yeni nesil ile birlikte zanaatın daha da öne çıkacağına inanıyor.
Onun tutkusu ve fedakarlığı, sadece kişisel bir başarı hikayesi olarak kalmıyor; aynı zamanda el emeği zanaatların geleceği için de büyük bir umut taşıyor. Zeynep Hanım’ın bu sıcacık atölyesi, sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda bir öğretim merkezi ve sosyalleşme alanı olarak hizmet veriyor. Herkesin katılıp yüreğini ve fikrini ortaya koyabileceği bir alanda, geçmiş ile geleceği birleştiriyor.
Zeynep Hanım’ın hikâyesi, yaşla birlikte az olmayan, aksine artan bir sevgi ve tutku ile doludur. Emeği ile hem geçmişi yaşatıyor, hem de genç nesilleri de bu konuda yönlendiriyor. Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını tutkuyla yaşatmaya devam eden Zeynep Hanım, toplumun bu değerli geleneği korumasında büyük bir rol oynuyor. O, sadece bir ustadan öte, zanaatın yalnızca el ile değil, aynı zamanda kalp ile de yapıldığını kanıtlayan bir örnektir.
Sonuç olarak, Zeynep Hanım’ın 87 yaşındaki yaşam hikayesi, bize sadece bir mesleği değil, aynı zamanda bir aşkı ve bağlılığı da anlatıyor. Zanaatın ruhunu yaşatmak, sadece geçmişten gelen bir sorumluluk değil, aynı zamanda geleceğe bırakılan bir mirastır. Bu hikaye, her yaştan insana ilham vermekte ve unutulmuş el emeği zanaatların, doğru kişiler tarafından yaşatılabileceğini göstermektedir. Zeynep Hanım, unutmamak ve yaşatmak için mücadele eden bir kahramandır.