Rümeysa Öztürk, 2022 yılında, yaşadığı zorluklar ve adalet arayışıyla dikkatleri üzerine çeken bir genç. Eğitim hayatına yaptığı katkılarla tanınan Öztürk, şu an Türkiye’deki haksız bir tutukluluk süreci ile mücadele ediyor. Ancak, bu durumu sadece ülke içinde değil, uluslararası alanda da yankı buldu. ABD’li profesör Dr. Edward Smith, Rümeysa’nın adalet mücadelesine ses vermek ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla açlık grevine başladı. Kurduğu sosyal medya kampanyaları ve günlük basın açıklamaları ile durumu daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.
Rümeysa, genç yaşta birçok başarıya imza atmış bir akademisyen. Eğitimini tamamladığı üniversiteye insan hakları ve eşitlik konularında önemli katkılarda bulundu. Ancak, Türkiye'deki siyasi iklim ve insan hakları ihlalleri, onun gibi genç ve umut dolu bireyleri bile etkileyebiliyor. Rümeysa’nın tutuklanma süreci, aile dostları ve destekçileri tarafından "haksız ve siyasi" olarak tanımlanıyor. Onun durumu, birçok insanın adalet arayışını simgeliyor ve aynı zamanda uluslararası insan hakları gündeminde bir tartışma başlatmış durumda.
Bunun yanı sıra, Dr. Edward Smith’in açlık grevi, Rümeysa’yı yalnız bırakmamak adına yapılmış bir eylem. Profesör, Rümeysa’nın durumunu dünya genelinde duyurmak için farklı sosyal medya platformlarında farkındalık yaratmayı hedefliyor. "Bir insanın haksız yere ceza alması, hepimizin sorunudur" diyerek, toplumu bu konuda bilgilendirmek ve harekete geçmeye teşvik etmek istiyor. Dr. Smith, sürdüğü açlık grevinin sadece bir protesto değil, aynı zamanda Rümeysa ve onun gibi mağdur bireyler için bir umut ışığı olduğunu vurguluyor.
Rümeysa’nın hikayesinin uluslararası alanda yankı bulması, sosyal medya üzerinden yapılan kampanyalarla hız kazandı. İnsan hakları savunucuları, akademik çevreler ve sivil toplum kuruluşları, Rümeysa'nın serbest bırakılması talebiyle imza kampanyaları düzenlemeye başladı. Ayrıca, Avrupa ve Amerika’daki birçok üniversitede panel ve tartışma programları organize edilerek, Rümeysa’nın durumu hakkında farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. Her geçen gün büyüyen bu destek ağı, hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların dikkatini çekmeyi başardı.
Rümeysa Öztürk’ün durumunun giderek daha fazla insan tarafından sahiplenilmesi, onun yalnız olmadığını ve umudunu kaybetmemesi gerektiğini gösteriyor. Dr. Edward Smith’in açlık grevinde sürdürdüğü bu eylem, Rümeysa ve benzeri baskılar altında olan bireyler için bir hata düzeltme çabasının simgesi haline geldi. Açlık grevi, her ne kadar sağlıklı bir eylem yöntemi olmasa da, Dr. Smith’in belirttiğine göre "bu tür eylemler zaman zaman gereklidir" ve "bireylerin sesi olabilmek için önemli bir yol." Bu bağlamda, Rümeysa Öztürk ve onun gibi haksız yere tutuklanan diğer bireylerin serbest bırakılması adına uluslararası mücadelenin önemine vurgu yapılıyor.
Sonuç olarak, Rümeysa’nın adalet arayışı, sadece kendisi için değil, tüm insan hakları savunucuları için önemli bir sembol haline gelmiş durumda. Dr. Edward Smith’in açlık grevi, bu mücadelede bir dönüm noktası olabilir ve dünya genelinde daha fazla insanın konuya dikkat etmesini sağlayabilir. Rümeysa'nın durumu, sadece Türk toplumu için değil, tüm dünya için bir insanlık meselesidir ve bu meseleye duyarsız kalmak mümkün değildir. Uluslararası dayanışma ve destek, Rümeysa’nın serbest kalması için atılan adımlar arasında yer alıyor.