Son dönemde toplumun gündemine bomba gibi düşen bir suç vakası daha, adaletin tecellisiyle sonuçlandı. 2022 yılında yaşanan talihsiz olayda, genç bir kız olan Erva, yaşamının baharında katledilmiş ve cesedi korkunç bir şekilde parçalanmıştı. Bu kan donduran cinayet, kabul edilemez boyutlarıyla herkesin yüreğini parçaladı. Olayın ardından yapılan araştırmalar sonucunda, cinayeti işleyen kişinin kimliği ortaya çıktı ve adalet, nihayet kendi yolunu bulmuş durumda. Geçtiğimiz günlerde görülen davada katil zanlısı, 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
2022 yılının bahar aylarında yaşanan olay, Erva'nın kaybolmasıyla başladı. Ailesi uzun süre kızlarından haber alamadıktan sonra, durumu yetkililere bildirdi. Polis ekiplerinin başlattığı geniş çaplı arama çalışmaları, maalesef çok geçmeden trajik bir sonuca ulaştı. Erva’nın cesedi, bulunduğu yerin etrafında hayvanlar tarafından parçalanmış bir durumda bulundu. Olay yeri inceleme ekipleri, ceset parçalarının bulunduğu alanda detaylı incelemeler yaparak, katil zanlısının izini sürdü.
Ardından, yapılan kameralar üzerindeki incelemeler ve tanık ifadeleri doğrultusunda, katil zanlısı tespit edildi. Zanlı, daha önce benzer suçlardan kaydı olan biri olarak, polisin dikkatini çekti. Gözaltına alınmasının ardından yapılan sorgulamanın ardından, zanlının suçunu itiraf etmesi olayın aydınlanmasına büyük katkı sağladı. Erva'nın katili, cinayeti neden işlediğini açıklarken, genç kız üzerine yaptığı korkunç saldırıyı da anlattı. Erva'nın cesedinin parçalara ayrılmasını, bir tür takıntı olarak açıkladı.
Olayın gelişimi, yerel mahkemede geniş yankı uyandırdı. Türkiye'nin dört bir yanından insanlar, cinayetin gerçekleştiği günlerde Erva için adalet talep etmeye başladılar. Yapılan duruşmalarda, Erva'nın ailesi de söz alarak, yaşadıkları acıyı ve kaybı dile getirdiler. Aile, Erva'nın masum bir hayat sürdüğünü ve yaşadığı kaybın telafi edilemez olduğunu ifade etti. Tüm bu yaşananların ardından, mahkeme süreci 2 yıl boyunca devam etti.
Sonuç olarak, mahkeme, katil zanlısına 25 yıl hapis cezası verdi. Bu trajik olay, sadece Erva'nın ailesi için değil, toplumun her kesimi için derin bir yara açtı. 25 yıl hapis cezası alan zanlının, Erva'nın hayatına son vermesinin yanı sıra, toplum üzerindeki etkileri de göz önüne alındığında adaletin yetersizliği konusunda tartışmaları alevlendirdi. Birçok insan, bu tür suçların daha ağır cezalarla karşılık bulması gerektiğini savunarak, değişim çağrısında bulundu.
Sosyal medyada, Erva için adalet hashtagleriyle yapılan paylaşımlar, genç kızın anısının yaşatılmasına yönelik bir sembol haline geldi. Bu казalar, genç kadın cinayetlerinin önlenmesi adına atılması gereken adımların önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Tüm bu yaşananlar, yalnızca bir cezanın verilmesiyle sona ermemesi gereken bir mücadeleye işaret ediyor. Kamuoyunun, benzeri olayların bir daha yaşanmaması adına yapılacak olan yasal düzenlemeleri ve önlemleri titizlikle takip etmesi gerekiyor.
Erva'nın ailesi ise, acılarının dinmeyeceğini ancak adaletin yerini bulmuş olmasının kendilerine bir nebze olsun teselli olduğunu dile getirdi. Erva'nın yaşam hakkı, suçun cezası olarak belirlendiği bu süreç ile anılmaya devam edecek. Tüm toplum, bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması adına farkındalık yaratmak ve ses çıkarmak konusunda üzerine düşeni yapmak zorundadır. Erva için ve tüm kadınlar için adaletin sağlanması adına verilen mücadele hiç bitmemeli.