Türkiye ekonomisinin gelişimi ve sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda atılan adımlar, son günlerde yeniden gündeme geldi. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin, ekonomide hibe modelinin değil, ticaretin ön plana çıkacağı yönündeki açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bakan Kirişci, 2023'te tarım ve gıda sektörüne ilişkin yeni stratejilerin hayata geçirileceğini duyurdu. İşte Bakan Bayraktar'ın işi, tarımı ve ticareti nasıl yeniden şekillendireceğine dair detaylı açıklamalar.
Bakan Bayraktar, tarım sektöründe daha önceki yıllarda uygulanan hibe modelinin yerine, ticarete dayalı bir yaklaşımın benimsenmesinin önemine dikkat çekti. "Hibe, geçici bir çözüm" diyen Bakan, "Sürdürülebilir kalkınma için güçlü bir ticaret modeli geliştirmeliyiz. Bugünden yarınlara taşıyacak kalıcı çözümler üretmekte kararlıyız," ifadelerini kullandı. Bayraktar, tarım ürünlerinin değer zincirinde yer alan tüm paydaşların bu yeni modelle daha fazla destekleneceğini vurguladı.
Bakan Bayraktar’ın açıklamaları, tarımda rekabetçiliğin artırılması ve üreticinin kazanmasının sağlanmasına yönelik olarak ciddi bir dönüşüm sürecine işaret ediyor. Ekonomik verimliliği artırmak için tarladan sofraya kadar her aşamada ticari ilişkinin güçlendirilmesi gerektiği ortaya kondu. Bayraktar, “Hibe ile üretimi artırmak mümkün değil. Ticaretle birlikte çiftçimizin kalkınmasını sağlayacağız” şeklinde konuşarak, bu dönüşümün önemini bir kez daha vurguladı.
Bakan, ayrıca yeni ekonomik modelin tarım sektöründeki gelişim açısından zamanında ve gerekli bir adım olduğunu ifade etti. Ticaretin öne çıkarılmasıyla birlikte, tarımsal ürünlerin dış pazarlara açılmasının hızlanacağına dair umut verici mesajlar verdi. Bayraktar, "Dünya genelinde tarım ürünlerine olan talep artarken, bizim de bu talebe ayak uydurmamız lazım," diyerek, bu süreçte uluslararası iş birliğinin de önemine değindi.
Yeni modelin detayları arasında, tarımsal üreticilerin desteklenmesinin yanı sıra, ürün bazında farklılaşan yöntemlerle pazarlanması ve katma değerinin artırılması başta geliyor. Bakan Bayraktar, üretimin artırılmasının yanı sıra, kaliteli ürün anlayışının da teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi. "Ticaret, yalnızca ürün satışı değil; aynı zamanda kaliteyi ve yeniliği de beraberinde getirir," açıklamasını yaptı.
Bu bağlamda, Bakan Bayraktar’ın tarımda hibe değil ticaret anlayışını benimsemesi, sektörde köklü değişimlerin habercisi olabilir. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmaların tarım sektörüne etkileri göz önünde bulundurulduğunda, bu yaklaşımın uzun vadede üreticiyi nasıl etkileyebileceği merakla bekleniyor. Üreticilerin, bu yeni ticaret modeline nasıl adapte olacağı ve yurt içindeki ve yurt dışındaki pazarların nasıl şekilleneceği, Türkiye tarımı açısından kritik önem taşıyor.
Sonuç olarak, Bakan Bayraktar’ın hibe değil ticaret çıkışı, Türkiye’nin tarım politikalarında bir dönüm noktası olabilir. Ticaret ve sürdürülebilir tarım arasındaki denge, hem üreticilerin ekonomik büyümesine yardımcı olacak hem de Türkiye'nin tarımsal hedeflerini daha ileri taşıyacaktır. Bu yeni modelin uygulanması, çeşitli zorluklar ve fırsatlar barındırsa da, Bakan Bey’in işaret ettiği gibi, gelecekte tarım sektörüne çok şey katabilir.