Son yıllarda, iklim değişikliği konusunda dünya genelinde artan farkındalık ve etkileyici olaylar, birçok ülkeyi sürdürülebilirlik hedeflerine yönlendirmiştir. Türkiye de bu bağlamda önemli adımlar atma sürecine girmiştir. İklim Kanunu, ülkemizin iklim değişikliği ile mücadeledeki stratejisini belirleyen kritik bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor. Peki, bu kanunun maddeleri neler, 2025 hedefleri kapsamında neler öngörülüyor ve yasalaştırıldığına dair resmi bir durum var mı? İşte detaylar!
İklim Kanunu, Türkiye'nin sera gazı emisyonlarını azaltma hedefleri ile iklim değişikliği ile mücadelede kullanılacak politikaların çerçevesini belirleyen bir yasal düzenlemedir. Bu kanun, 2050 yılına kadar karbon salınımını sıfırlama hedefi doğrultusunda atılan önemli bir adımdır. Türkiye, bu kanuyla birlikte iklim eylemlerini daha da güçlendirmeyi, ulusal ve uluslararası düzeyde çevre koruma çabalarına katkıda bulunmayı hedeflemektedir. İklim Kanunu, sürdürülebilir kalkınma ve çevre koruma ilkeleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Böylece, kaynakların verimli kullanılmasını, enerji verimliliğini arttırarak çevreci teknolojilerin teşvik edilmesini amaçlamaktadır.
İklim Kanunu’nun önemli maddeleri arasında Türkiye’nin 2030, 2040 ve 2050 yılları için belirlediği hedefler dikkat çekmektedir. 2025 yılına kadar, Türkiye'nin sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı nasıl planladığına dair bazı kritik maddeler şunlardır:
Bu maddeler, Türkiye'nin iklim hedeflerine ulaşmasının yanı sıra, sürdürülebilir çevre politikaları geliştirmesini de teşvik etmektedir. Ayrıca, İklim Kanunu’nun getirdiği düzenlemelerle birlikte, çeşitli sektörlerde çevre dostu uygulamaların teşvik edilmesi ve toplumda iklim bilinci yaratılması hedefleniyor.
İklim Kanunu’nun yasalaşıp yasalaşmadığına gelince, şu anda resmi kaynaklar üzerinden yaptığı açıklamalara göre, kanun metni Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmeye devam etmektedir. Yasalaştığında, tüm bu maddeler bireylerden kurumlara kadar geniş bir kitleyinin sorumluluklarını belirleyecek ve iklim değişikliği üzerine mücadele sürecini daha da güçlendirecektir. Resmi Gazete’de yayımlandığı andan itibaren, bu düzenlemelerin hayata geçmesi için gerekli süreçlerin başlatılması beklenmektedir.
Sonuç olarak, İklim Kanunu’nun, Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelesini ve çevre bilincini güçlendirecek önemli bir adım olduğu açıktır. 2025 hedefleri doğrultusunda atılacak adımlar, hem ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmasına katkı sağlayacak hem de gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma amacını destekleyecektir. Gelişmeleri takip etmek ve bu süreçte aktif rol almak, bireyler ve sivil toplum kuruluşları için büyük önem taşımaktadır.