Donald Trump’ın döneminde uygulanan gümrük vergileri, ABD ekonomisi yanı sıra dünya genelindeki birçok teknoloji devinin stratejilerini de köklü bir şekilde değiştirdi. Özellikle, yüksek gümrük vergileri nedeniyle birçok firma, üretim merkezlerini yeniden gözden geçirme kararı aldı. Bu bağlamda Hindistan, hızlı bir şekilde yeni bir üretim merkezi haline geldi. Bu gelişim, yalnızca ABD-Çin ticaret savaşlarının sonucunda değil, aynı zamanda küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesi açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Hindistan’ın, teknoloji devlerinin alternatif üretim merkezi olarak yükselişi, hem ülke ekonomisine hem de küresel teknoloji pazarına yeni bir yön vermektedir.
2018 yılında Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu gümrük vergileri, özellikle Çin’den yapılan ithalatlara getirilen yüksek vergilerle dikkat çekti. Bu durum, birçok teknoloji şirketinin devler liginde yer alan Çin şirketleri karşısında rekabet edebilmek için yeni stratejiler geliştirmesine neden oldu. Üretim maliyetleri, kabaca artış gösterirken, mühendislik ve üretim süreçlerinin yeniden değerlendirilmesi gerekmeye başladı. Bu bağlamda, Asya’da yer alan ülkeler arasındaki rekabet daha da kızıştı.
Hindistan, düşük iş gücü maliyeti, geniş tüketici pazarı ve gelişen altyapısı ile teknoloji devlerinin odak noktası haline geldi. Apple, Samsung ve diğer birçok teknoloji firması, Hindistan’da üretim tesisleri kurarak hem maliyetleri düşürme hem de yeni pazar fırsatlarından yararlanma yoluna gitti. Hindistan hükümeti de bu durumu avantaja çevirerek, yabancı yatırımları çekmek amacıyla çeşitli teşvikler sunmaya başladı. Bu durum, Hindistan’ın yanı sıra diğer ülkeleri de üretim merkezlerini yeniden değerlendirmeye sevk etti.
Hindistan’ı cazip kılan faktörler arasında, ülkenin genç ve dinamik iş gücü, geniş bir iç pazar kapasitesi ve teknolojik altyapının hızla gelişmesi yer alıyor. Ayrıca, çeşitli devlet teşvikleri ve uluslararası işbirlikleri, yabancı firmaların bu pazara girişini kolaylaştırdı. Özellikle, ‘Make in India’ kampanyası ile üretimi teşvik eden Hindistan hükümeti, teknoloji firmalarının dikkatini çekmeyi başardı.
Hindistan, sadece üretim merkezi değil, aynı zamanda bir Ar-Ge merkezi olarak da öne çıkıyor. Birçok teknoloji devi, burada mühendislik ve tasarım ekipleri kurarak, ürün geliştirme süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor. Bu durum, Hindistan’ın küresel teknoloji sahnesindeki yerini daha da sağlamlaştırıyor ve ülkenin ekonomisinin büyümesine katkı sağlıyor.
Bunun yanında, ABD merkezli birçok firma için Hindistan’a üretim kaydırmak, maliyet avantajı sağlarken, aynı zamanda gümrük vergilerinin etkisini de azaltıyor. Uzmanlar, Hindistan’ın bu yükselişinin, ABD-Çin arasındaki ticaret gerilimlerinin ve uluslararası politikaların sonucu olarak şekillendiğine dikkat çekiyor. Özellikle, Covid-19 pandemisi sonrası oluşan küresel tedarik zinciri krizleri, firmaları alternatif üretim yerleri aramaya yönlendirdi. Hindistan, bu noktada uygun coğrafi konumu ve büyük nüfusu ile öne çıktı.
Sonuç olarak, Trump döneminde uygulanan gümrük vergileri, birçok teknoloji devinin kararlarını doğrudan etkiledi. Hindistan’ın yeni bir üretim merkezi haline gelmesi, uluslararası ticaretin nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Zamanla, bu değişimlerin teknoloji sektöründeki dinamikleri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor. Dünya ekonomisinde ciddi değişiklikler yaşanırken, Hindistan’ın önümüzdeki yıllarda daha fazla dikkat çekeceği kesin.